'Sağlık emekçilerine şiddet politikası uygulanıyor'

img
İSTANBUL - Ülkede sağlık emekçilerine dönük bir şiddet politikasının olduğunu belirten İTO YK üyesi Saffet Ercan, “Hukukun tanınmadığı, Anayasanın hiçe sayıldığı bir ülkede sağlık emekçisi durmaz” dedi. 
 
AKP iktidarının politikalarından en çok nasibini alan sağlık emekçileri, çareyi ülkeyi terk etmekte arıyor. Seçimlerin ardından Cumhur İttifakı adayı AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanlığı seçilmesiyle, “İyi Hal Belgesi” alarak ülke dışına çıkan sağlık emekçilerinin sayısı da arttı. Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) verilerine göre; 2020 yılında yurt dışına gitmek için “İyi Hal Belgesi” alanların sayısı 931, 2021 yılında bin 405, 2022 yılında 2 bin 685 ve son olarak 2023 yılının ilk 4 ayında ise 881 oldu. TTB, 14 Mayıs seçimleri sonrası “İyi Hal Belgesi” için başvuru yapan sağlık emekçi sayısının arttığını duyurdu. 
 
BAŞVURULAR İKİ KATINA ÇIKTI 
 
İstanbul Tabip Odası(İTO) Yönetim Kurulu (YK) Üyesi Dr. Saffet Ercan, AKP’nin politikaları ve ekonomik kriz nedeniyle sağlık emekçilerinin ülkeyi terk etmek için sürekli olarak bir çıkış aradığını belirtti. Sağlıkçıların ülke dışına gitmek için TTB “İyi Hal Belgesi” almak zorunda olduğunu söyleyen Ercan, elde ettikleri verileri de bu başvurulardan aldıklarını aktardı. Başvurular kapsamında sağlıkçıların 20 yıllık süreçte sürekli olarak ülkeyi terk ettiği noktasında bir araştırmaya sahip olduklarını dile getiren Ercan, 2023 yılı ve özellikle 14 Mayıs seçimlerinin ardından kendilerine yapılan başvuruların iki katına çıktığını vurguladı. 
 
Saffet Ercan
 
‘TÜRKİYE'YE MALİYETİ OLACAK’ 
 
Daha önce “gidiyorsa gitsinler” diyen eden Erdoğan’ın, durumu fark etmesi üzerine sağlık emekçilerine “geri dönün” çağrısı yaptığını hatırlatan Ercan, gelinen noktada bu çağrıların sağlık emekçilerini ülkeye geri getirmeyeceğini söyledi. Ercan, şunları söyledi: “AKP’nin sağlık çalışanlarına yönelik politikaları tam tersi bir durumu ortaya koyuyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nde  (OCED) yer alan ülkeler arasında, Türkiye en düşük hekim oranına sahip. Elbette giden doktorların Türkiye’ye kuşkusuz maliyeti olacaktır. 2022’de 2 bin 500 hekim yurtdışına gitti. Bu şu anlama geliyor. İstanbul Cerrahpaşa, Çapa ve Marmara Tıp Fakültelerinin toplamından daha fazla sağlık çalışanı bu ülkeden gitti. Ülke kaynaklarını mezun olan öğrencilere için harcıyoruz, fakat bu öğrencileri başka ülkeler alıp değerlendiriyor. Bu emekler hepsi boşuna gidiyor. Daha iyi bir yaşam için bulundukları ülkeyi terk ediyorlar. Sağlık politikalarının yetersizliğinden dolayı yetişmiş genç dinamik doktorlar başka ülkeye gitmek zorunda kalıyorlar. Bunun önüne geçilmezse, Türkiye ileride sağlık hizmetlerinde çok büyük sıkıntı çekecektir.”
 
HALKI BEKLEYEN SAĞLIK TEHLİKESİ! 
 
Bu durumun halk sağlığı açısından olumsuz sonuçlara yol açacağını ifade eden Ercan, “Hekim eksikliği; hasta olan bir yurttaşın şehir şehir, hastane hastane dolaşması anlamına gelecek. Hasta bir yurttaş artık kendisini tedavi edecek doktor bulamayacaktır. Bir sağlık emekçisi olarak ortaya çıkan bu tabloya çok üzülüyorum. Ayrıca sağlık randevularında şuan bile çok ciddi aksamalar meydana gelmeye başladı. Devlet hastanelerinden istifa edip özel hastanelere giden birçok meslektaşımız var. Hukukun tanınmadığı, Anayasanın hiçe sayıldığı bir ülkede sağlık emekçisi durmaz. Türkiye’yi ilerde bekleyen en büyük sorunlardan biri de sağlık sisteminin olacağını söyleyebiliriz” dedi. 
 
‘HEKİMLER İNSANCA YAŞAMAK İSTİYOR’
 
Ülkede sağlık emekçilerine yönelik ciddi bir şiddet uygulandığını ifade eden Ercan, “Sağlık çalışanlarına yönelik sorunları sadece ekonomik olarak değerlendirmek yanlış olur. AKP’nin sağlık politikalarından dolayı hekimlere yönelik çok ciddi bir şiddet var. Birçok meslektaşımız hastanelerde hastaları tarafından katledildi. 2011’den bu yana özellikle doktorlara yönelik şiddet tavan yapmış durumda. Biz hastalarla artık demokratik bir ilişki kurmak istiyoruz. Hekimler bu ülkede insanca yaşamak istiyor. Türkiye son yıllarda çağdaş ülke standartların altına düştü. Keyfi kararların ülkede belirleyici olduğu, liyakatsizliğin cirit attığı bir dönemden geçiyoruz. Sağlık hizmetinde yaşanan sorunun sorumlusu ne yurttaş ne de biziz. Bunun sorumlusu bu sağlık politikasını düzenleyenlerdir” diye belirtti. 
 
MA / Ferdi Bayram