Dersim’de gençlik şöleni: Artık bizi durduramazsınız!

DERSİM- Dersim’de “Değişim için gençler buluşuyor” şiarıyla gerçekleştirilen şölende gençler, “Güneşli güzel günlerimizi gördük. Artık bizi durduramazsınız” mesajı verdi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Dersim İl Örgütü, kent milletvekili adayı Ayten Kordu, Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri Dersim’in (Pilemûriye) Pülümür ilçesinde köy ziyaretleri gerçekleştirdi. Kırmızı Köprü, Cemevi, Mezra köyü, Kovuklu Harşi, Çakırkaya, Karagöz, Dağbek köylerinde ziyaretler gerçekleştirdi.  Dersimliler, heyete yoğun ilgi göstererek, Yeşil Sol Parti etrafında kenetleneceklerini vurgusunu yaptı.

Daha sonra Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi de Seyit Rıza Meydanı’nda gençlik şöleni gerçekleştirdi. Meydana Yeşil Sol Parti bayrakları, “Değişim için gençler buluşuyor” ve “Gençliğin bütün mücadelesi toplumun kesin zaferidir” pankartları asıldı. Etkinliğe HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü ve gençler katıldı.

Şölen öncesi konuşan Demokratik Öğrenci Meclisi’nden Enes Öztürk, “Dersim katliamının yıl dönümü vesilesiyle hayatını kaybeden bütün canları anıyoruz ve diyoruz ki; Biz sizin hile ve oyunlarınıza boyun eğmedik bugün de boyun eğmiyoruz ve bu size dert olsun.  Bu iktidarın hiçe saydığı her genç umudu, direnişi ve mücadeleyi büyütmek için bugün burada bir araya geldi. Gençler olarak;barış, ekoloji, eşitlik, gençlik hakları, adalet alanlarında; toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, şiddetsiz, özgürlükçü ve şenlikli bir siyaset yürütmekteyiz” dedi.

‘TOPRAĞIMIZI TERK ETMEYELİM’

Yüzlerce gencin ülkeyi terk ettiğine dikkati çeken Öztürk, “Gençlere çağrımızdır ki toprağımızı terk etmeyelim umutsuz olmayalım, çünkü biz gençler umudun ta kendisiyiz. Gülistanların hesabını soracak, kadın katliamlarına dur demek için İstanbul Sözleşmesi’ni hayata geçireceğiz, özgür eş yaşam anlayışını benimseyeceğiz. Üniversiteleri, liyakatsiz, torpilli yandaşlar merkezi olmaktan çıkartıp, anadilde, bilimsel, parasız ve bağımsız bir yer haline gelmesini sağlayacağız. Gelecek kaygısı taşıyan bütün gençleri geleceğimizi yeniden sağlıklı bir şekilde inşa etmek için dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

'ARTIK BİZİ DURDURAMAZSINIZ'

“Bizi durduramazsınız çünkü güneşli güzel günlerimizi gördük” diyen Öztürk, “ Şimdi onların şafağındayız ve ‘ileri gidiyoruz geri dönüş yok!’ kararını biz çoktan verdik! Karanlığın üzerine yürüyoruz şimdi! Artık bizi durduramazsınız” dedi.

‘MAYIS AYI DİRENİŞ AYIDIR’

Şölende konuşan HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü de, Mayıs ayının önemine değinerek, “Mayıs ayı hem katliamın hem soykırımın ayıdır.1 Mayıs mücadele günündeki emekçilerin katliamı, 4 Mayıs’ta birçok planlama, rapor uygulama hazırlıkların, artık devlet eliyle, resmileştirdiği, yani Dersim Tertelesi’nin bir devlet politikası olarak 4 Mayıs Bakanlar Kurulu’yla tertelenin yıldönümüdür. Yine yarın Türkiye halkları için canını ortaya koymaktan çekinmeyen idam sehpasına giderken bile Kürt ve Türk halklarının şiarıyla idama giden katledilen, Denizlerin katliam yıldönümüdür. Her şeysi bitmiş ama umudu bitmemiş, Dörtlerin bedenini verdiği aydır. Karerlelellerin ayıdır. Ser veripte sır vermeyen İbo’ların direniş ayıdır. Bu vesileyle yüz yıllık bu zulümün sahiplerini lanetliyoruz, direnen şehitlerimizi de saygıyla anıyorum” dedi.

'TÜRKİYE HALKLARININ BARIŞA İHTİYACI VAR'

Önlü devamla şöyle şu çağrıyı yaptı: “Yüz yıllık hesabımız ve yüz yıllık kaybettiklerimiz var. Onun için bu yüzyılda kaybettiklerimizi tekrar geri almak, bütün halkların, inançların, kimliklerin, kadınların, gençliğin, doğamızın özgürleşmesi için, yani Kürdün özgürleşmesi, Türkiye’nin demokratikleşmesi içinde bir oy da Yeşil Sol Parti’ye. En büyük dinamik enerji gençliktir o yüzden bu iktidar en çok gençliğe yöneliyor. Onun için bu toprakları gençliksiz bırakmak istiyor. Direnişsiz ve mücadelesiz bırakıyor. Dersim’i Tuncelileştirmek istiyor. Ama buna müsaade edilmeyecek.15 Mayıs’ta Türkiye halklarının barışa ihtiyacı var. Bu barışın gelmesi içinde temel aktör Sayın Öcalan’dır. Türkiye’nin demokratikleşmesi, büyük barışın sağlanması, yeni bir demokratik cumhuriyetin oluşması için bu tecride son verilmelidir.  Bu tecrit halklar üzerindeki tecrittir, doğamızın, kültürümüzün, inancımızın bütün yaşamımızın üzerindeki tecrittir.”

Konuşmaların ardından DÖM’den Okan Yılmış, Ebdulla Pêşew’in “Ta ku Çiraya Me Geş Nebe" şiirini okudu. Şiirin ardından şölen Dersimli sanatçı Mazlum Büyüktaş’ın şarkıları eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.