Mereş’te 4 yakını enkaz altında: Ülkem dünyanın her yerinde ancak burada değil 2023-02-08 16:12:24   MEREŞ - Bazarcix’te enkaz altından 3 cenaze çıkaran Yusuf Çelik, “devlet uçaklarla müdahale ediyor” diyen kişiye sert çıktı. Bir başka kent sakini ise, 4 yakınının enkaz altında olduğuna işaret ederek, “Ülkem dünyanın her yerinde, ancak burada değil” dedi.   Depremin merkez üssü olan Mereş’in Bazarcix (Pazarcık) ilçesinde enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Yurttaşlar soğuk havada sabahlarken, yerle bir olan binaların enkazlarında halen çok sayıda kişi bulunuyor. Dün öğlen saatlerinde kente AFAD ve itfaiye ekibi ile asker sevk edildi. Ancak sevk edilen ekipler sadece birkaç noktada arama kurtarma çalışmalarını sürdürüyor. Birçok kişinin enkazı altında kaldığı çok sayıda binada ise henüz herhangi bir çalışma yapılmış değil.    ENKAZA DÖNEN MAHALLELER   Bugün kentin İstasyon ve Menderes mahallelerinde yaşanan yıkımı görüntüledik. Genelde müstakil evlerin bulunduğu her iki mahallede, yaşanan depremden kaynaklı ağır hasarlı olmayan tek bir bina yok. Mahallelerdeki emniyet, adliye binası ve bazı resmi devlet kurumlarının tümü depremden nasibini almış.    ANNE VE 2 ÇOCUĞU ÖLDÜ   Devlet Demir Yolları’na (DDY) ait Pazarcık İstasyon Şefliği binası ile binanın bitişiğindeki lojmanlarda tamamen yıkılmış halde. Enkaza dönen binanın etrafına ulaştığımızda, yakınlarının cenazelerini buradan çıkaran Akbaş ailesi bizi karşıladı.     Gözyaşlarıyla binanın enkazında kalan yakınlarının eşyalarını çıkaran aile, çığlıklarının duyulmamasına tepki gösterdi. Aile fertlerinden Sevim Akbaş, depremin meydana geldiği ilk gün kendi imkanlarıyla eniştesini ve bir çalışanı çıkardıklarını, ancak kardeşi Selma Akbaş ile kardeşinin çocukları Rabia ve Ecrin Kevser Akbaş’ı kaybettiklerini aktardı. Anne ve 2 kardeşin cenazelerini çıkarırken herhangi bir destek görmediklerini belirten Akbaş, yaralıları battaniyelerle hastaneye götürdüklerini ifade etti.   Akbaş, bu sırada enkaz altından kaybettiği yeğenlerinden Rabia’nın ders notlarını çıkararak, ağıt yakmaya başladı. Akbaş, yeğeninin kendi kendini çizdiği resimlere bakarak uzun bir süre gözyaşı döktü.   DEPREMZEDE: DEVLET YOK   Depremzedelerden Yusuf Çelik, Haydarlı köyünden kent merkezine geldiğini aktararak “Köylerde durum kötü. Enkazların altında olanlar var. Hiç kimse köylere ulaşamıyor. Burada arabada 8 kişi yaşıyoruz. İstanbul’da dışında gelen yardım dışarıda bekletiliyor. Köylerde çok ölüm var. Şahintepe köyünde 18-20 arasında ölüm var. Telefon çekmediği için haber alamıyoruz. Burada devleti göremedik” diye konuştu.    'UÇAKLI MÜDAHALE' SÖZLERİNE TEPKİ   Bu sırada bir diğer kişi, depremin birçok kentte yaşandığını ve devletin uçaklarla duruma müdahale ettiğini belirterek araya girdi. Çelik, kişiye tepki göstererek, “Avrupa’dan gelen yardımlar var. Ama bırakılmıyor. Nerede bu devlet? Ben Antep’e kendim 8 cenaze götürdüm” sözleriyle tepki gösterdi.     Kişinin, bunun üzerine devletin Bazarcix’a fon dağıttığını belirtmesi, Çelik’in daha da sinirlenmesine neden oldu. Çelik, “Nerede fonlar? Beni fonların dağıtıldığı yere götür” ifadelerini kullandı.    'KAPIMIZI ÇALAN OLMADI'    İstasyon mahallesinde Hz. Ebubekir Camii’nin bir bölümü ve hemen arkasındaki bir binanın zemin katı çöktü. Ayrıca mahallede neredeyse tüm binalar ağar hasarlı. İstasyon Şefliğinin hemen karşısında bulunan bir bina ise tamamen çöktü. Binanın altında kalan yurttaşları komşuları kurtardı. Kendisi de iki katlı binadan zor çıktığını anlatan Pazarcixli yurttaş, yakını da olan kadını, eşini ve çocuğunu sağ salim çıkardıklarını belirtti. Tamamen yıkılan binanın hemen önünde bir katı çöken binadaki komşularından da yaralananların olduğunu, ancak yaşamını yitirenlerin bulunmadığını söyledi. Binalarının içinin tamamen yıkıldığını söyleyen yurttaş, “Şimdiye kadar yetkililerden kapımızı çalan olmadı, organize zayıf. Dün bir yurttaş bu üzerimizdeki battaniyeleri bize getirdi. Mülteci durumuna düştük biz de. Çadırda yatıyoruz. Yardımlar dağıtılınca çifte standart uygulanıyor. Evimin içinde yaşayamıyorum, soğukta yattım bugün. Kar yağıyordu, çocuklar soğukta yatıyordu" dedi.    AĞITLAR YÜKSELİYOR   İstasyon Mahallesi’nden sonra Menderes Mahallesi’ne geçiyoruz. Burada da yaşananlar diğer mahallelerde olduğu gibi. Evinin önünde oğlu ve torunlarının bir baraka yapmasını bekleyen Ayşe Yolcu, “Kızım Leyla Kenger, damadım Ökkeş Kenger, torunlarım Mustafa ve Celil üç gündür Maraş’ta enkazın altında. Yavrularım yavrularım” diye ağıt yaktı.    YURTTAŞ İSYAN ETTİ   İsmail Yolcu da, Libya’da çalıştığını, deprem olduktan sonra 5 bin kilometrelik yolu geldiğini, ancak birçok devlete asker gönderen Türkiye Cumhuriyeti’nin insanları enkazın altından çıkarmak için asker göndermediğini söyledi.  Mereş’te kız kardeşi, eniştesi ve iki yeğeninin enkaz altında olduğunu, ancak aradan geçen üç güne rağmen hiçbir müdahalede bulunulmadığının altını çizen İsmail Yolcu, şöyle konuştu: “Kardeşim, eniştem ve yeğenlerim Maraş’ta Şıh Mahallesi Ebrar sitesi C Blok’ta yaşıyorlar. Orada iş makinaları var ama maalesef çalışma yok. Bakın ben gittim ve orada cenazeleri gördüm, görünüyorlar, ancak bunlar çıkarılmıyor. Ne bizim müdahale etmemize izin veriyorlar, ne de kendileri müdahale ediyor. Vatandaşı bırakmıyorsun, iş makinalarını bırakmıyorsun, kendin çalışmıyorsun, insanlar orada perişan ‘bizden habersiz iş yapma’ diyorsun. Biraz önce dört beş genci yönlendirdim. Adamlar İstanbul’dan gelmişler, AFAD bizden habersiz bir şey yapmayın diyor. Kardeşim, ceset bekliyor ya, ses geliyor ses. Yani sesi dinliyoruz adam devlet memuru gibi saat 6’da işi bırakıp gidiyor. Orada can var ya. Ve bu ülkenin kirli siyaseti bir kez daha bu depremle ortaya çıktı. Merkez üssü 7.7 olan Pazarcık, merkez medya, sosyal medya hiçbir medya Pazarcık hakkında yayın yapmıyor. Maraş halkının oyunu cebinde bildiği için müdahale etmiyor. Biliyor çıkıp konuşacak yüzde 60 oyunu alacak. 20 yıldır halkın yüzde 70’i bu iktidarı sırtında taşıdı. Ya hak etmiyor ki bunu ya."    'DÜNYANIN HER YERİNDE AMA BURADA DEĞİL'    “Bu memleketin bu ülkenin insanı bunu hak etmiyor” diyen Yolcu, şöyle devam etti: “Yazıklar olsun, yazıklar olsun. Tamam her yere hizmet et, ama başka bir partide diye, orayı çıkıp da bütün gücünü oraya verip oy alabilmek için bu memleketi yok sayma ya. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük depremini yaşadık. Ama maalesef Maraş sosyal medyada, devletin hükümetin gündeminde yok. Halk perişan. İşte görüyorsun çadır kuruyoruz ya. Bir tane devlet görevlisi buradan geçmiyor. Sizi tanımıyorum. Bunları yayınlamazsan sen de onlardansın. Bu devletin kirli siyaseti bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ebrar Sitesi orada. Dört canım yatıyor orada. Tabi bütün canlar bizim. Ceset görüyorum ceset. İş makinasını yakacağım. Çalışmayan iş makinasının burada ne işi var kardeşim. Adam göstermelik olarak oraya koymuş, yazıklar olsun. Ben inşaat işçisiyim. Libya’daydım 5 bin kilometre yol geldim. Ama birçok ülkeye savaş için asker gönderen ülkem, Pazarcık’a yardım için asker gönderemiyor. Deprem bölgesinde göremiyoruz. Benim ülkem dünyanın her yerinde ama kötü olanı, çirkin olanı, kirli olanı deprem bölgesinde değil.”  Aynı mahallede enkaza dönüşen bir binada düne kadar iki kişinin sesinin duyulduğu söylenince ailelerin ısrarı üzerine bugün ekipler binada arama çalışmalarına başladı. Ancak dünden beri ses gelmediği öğrenildi. Gördüğümüz her yurttaş, şu ana kadar hiçbir yetkilinin kapılarını çalmadığını, kendilerine hiçbir yardımın yapılmadığını anlattı.   MA / Abdurrahman Gök – Azad Altay