30 yıllık tutuklu Parıltı’nın tahliyesi ikinci kez engellendi

img
MÊRDÎN - Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Memduh Parıltı’nın tahliyesi “iyi halli olmadığı” iddiasıyla ikinci kez ertelendi. 
 
Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde 2 Kasım 1992 yılında tutuklanan Memduh Parıltı (57), verilen müebbet hapis cezasını tamamlamasına rağmen Cezaevi Gözlem Kurulu’nun “iyi halli olmadığı” kararı gerekçesiyle ikinci defa tahliyesi engellendi. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yapılan yargılama sonucunda müebbet hapis cezası verilen Parıltı, sırasıyla Amed, Ceyhan, Trabzon, Antalya, Mêrdîn, Siverek ve Mereş’te bulunan cezaevlerinde tutuldu. 6 Şubat tarihli depremlerin ardından Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilen Parıltı’nın tahliyesi, Aralık ayında Cezaevi Gözlem Kurulu’nun kararıyla daha önce 3 ay ertelendi. 11 Haziran 2023’te tahliye edilmesi beklenen Parıltı’nın, yakınlarını araması üzerine tahliyesinin bir kez daha 3 ay ertelendiği ortaya çıktı.
 
Ağabeyi Veysi Parıltı ile görüşen Parıltı, Gözlem Kurulu tarafından PKK hakkında “terör örgütü değildir” dediği ve pişman olmadığını söylediği gerekçesiyle “iyi halli olmadığı” yönünde görüş belirtildiği ve tahliyesinin ertelendiğini aktardı.
 
YAKLAŞIK 200 KİŞİ AYNI DURUMDA
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube yöneticisi de olan Veysi Parıltı, kurulun hukuki bir kurul olmadığını belirterek, “Cezasını tamamlayan bir kişinin mahkemesiz, savcısız, hakimsiz bir kurul kararıyla bırakılmaması insan hakları ihlalidir” dedi. Kardeşine pişman olup olmadığının sorulduğunu aktaran Parıltı, “Zaten kendisi bu ideoloji uğruna, inancı ve düşünceleri yüzünden yattığını dile getiriyor. Bu saatten sonra neyin pişmanlığını yaşayacak. Serbest bırakıldığında nereye gideceğini sormuşlar, çocuklarının, torunlarının yanına gideceğini söylemiş. PKK’nin ‘terör örgütü’ olup olmadığını sormuşlar, olmadığını söylemiş. Zaten bu davadan tutuklanıp yatmış. Suçu ne olursa olsun, cezasını tamamlamış, bırakılması gerekiyor. Hukuk yok, adalet yok. Hukuk olmayınca kardeşimle birlikte yaklaşık 200 kişi bu durumda” dedi.
 
‘ADALETSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRIN’
 
Parıltı, iktidar ve Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “En azından ‘adalet’ ismi üzerinde olan bir bakanlık. Bu adaletsizliği ortadan kaldırın” diye seslendi. 28 Mayıs seçimlerinin ardından Adalet Bakanlığı’na getirilen Yılmaz Tunç’un bakanlığı devralırken dile getirdiği “Adaletin tecellisi, insanlarımızın temel hak ve hürriyetlerini sonuna kadar kullanabilmesi anlamında önümüzdeki süreçte çok önemli çalışmaların içerisinde olacağız” sözlerini anımsatan Parıltı, “Söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Mevki ve makamı ne olursa olsun, insan bir söz söylediği zaman, onun gerekliliklerini yerine getirmeli. Bu sözleri dile getiren ne ilk ne de son Adalet Bakanı” şeklinde konuştu. 
 
‘ADALET KÜRT SORUNUNA ÇÖZÜMÜNE BAĞLI’
 
Türkiye’de adalet sorununun da Kürt sorunundan bağımsız olmadığına dikkat çeken Parıltı, şunları söyledi: “Sorun Kürtlerin dili, Kürtlerin kültürü, Kürtlerin tarihi, Kürtlerin varlık ve yokluk meselesinden kaynaklanıyor. Zaten bu sorunlar kabul edilir ve çözülürse, adalet de kendiliğinden gelir. Türkiye’ye demokrasi de gelir. Bunlar kabul edilmeden, hak, hukuk, adalet temelinde yaklaşılmaz, doğal hak talepleri yerine getirilmezse, adaleti de hukuku da düzelmez ülkenin. Ekonomisi de düzelmez. Nereden bakarsanız bakın, sorunların çözümü Kürt sorununun çözümüne bağlanmış durumda. Kürt sorunu çözülmeden Adalet Bakanlığı’nın bu söylemlerini yerine getirmesini mümkün görmüyorum.”
 
MA / Ahmet Kanbal